Edirneden Ardahana kadar Bir toprak uzanır, Boz kanatlı üveyikler üstünden uçar Ardahandan Edirneye Edirneden Ardahana kadar. Kopdağında akar bir çeşme var Serçe parmak kalınlığında suyu Haram etmiş gece gündüz uykuyu Akar da akar. Samsunun evleri denize bakar Sokakları yosun içinde; Çaparlar, takalara, mavnalar, Bilyalar gibi suyun yüzünde Bir iner bir kalkar. Kazovadan bir yar sevdim Adamı günaha sokar. Savaştepe köprüsünden geçen tirenler Sel olur İzmire akar. İzmirin denizi kız, kızı deniz Sokakları hem kız hem deniz kokar. Bu toprak bizim yurdumuzdur Deli gönül yücesine çıkar, Bir üveyik olur uçar gider Ardahandan Edirneye Edirneden Ardahana kadar. Amasya'ya benzin yüklü bir yaylı geldi Yağmurlu bir günde. Devrisi gün silâh çattılar Candarmalar hükümetin önünde, Kemal Paşa çıkageldi Bir alevdir aldı gitti yurdumuzun gönlünde, Çorap gibi söküp attı Düşmanları ordumuzun önünde. Bu ne inançtır ki Gazi Paşa! Atının teri kurumadan Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde! Davullar zurnalar döğende Ben seni hatırlarım! Binip tirene gezende Ben seni hatırlarım! Tam iki yaşındaydım Düşman İzmire girende! Ben de gelecektim ama anam koymadı. Küçüksün oğul dedi. Ben giderim ana bırak dedim. Gideceğin bu yol dedi. Şimdi büyüdüm sürüp geldim Felek koydun ise bul dedi Cahit KÜLEBİ
Bir Önceki
Bir Sonraki
Dijital
0x0 cm